Yumurta Dondurma

Olgun oosit kriyoprezervasyonu olarak da bilinen yumurta dondurma, kadınların gelecekte hamile kalma yeteneklerini korumak için kullanılan bir yöntemdir. Kadının yumurtalıklarından alınan yumurtalar döllenmeden dondurulur ve daha sonra kullanılmak üzere saklanır. Ancak ileri yaştaki kadınlarda ve kanser tedavisi gören kadınlarda canlı doğum oranları, dondurulmuş ve çözülmüş embriyolar ve sperm hücreleri ile elde edilen başarı oranlarına göre daha düşük olabilir.İleri yaştaki kadınların düşük kaliteli ve daha yaşlı yumurtalara sahip olmaları nedeniyle düşük oranları daha yüksektir. Radyasyon veya kemoterapi gibi bazı tıbbi tedaviler de yumurta sayısında ve yumurta kalitesinde azalmaya neden olabilir. Örneğin 25-30 yaş arası bir kadının Downsendromlu bebek doğurma riski 1000-1200 gebelikte 1 iken bu oran 40 yaşında 100 gebelikte 1'e düşmektedir. Dondurulup-çözülmüş yumurtalarda canlı doğum oranlarını etkileyen başlıca faktörler, ileri yaş ve/veya kanser tedavisi nedeniyle yumurta ve yumurta kalitesinin düşük olmasıdır.

Olgun oosit kriyoprezervasyonu, yani yumurta dondurma, günümüzde sosyal nedenlerle çok popüler hale geldi. Tüm dünyadaki ekonomik koşullar, kadınları ileri yaşta çocuk sahibi olmaya yöneltmiştir. Özellikle Türkiye gibi embriyo oluşturmak için evliliğin gerekli olduğu ve bağış programlarının yasak olduğu ülkelerde, bekâr kadınların doğurganlıklarını korumaları için tek alternatif oosit dondurmadır. Ayrıca evliliğin sona ermesi durumunda çiftin kriyoprezerve edilen embriyolarının da imha edilmesi gereken ülkelerde, özellikle kanser hastalarında gelecekte çocuk sahibi olabilmek için embriyo kriyoprezervasyonuna ek olarak oosit kriyoprezervasyonu yapılması gerektiği görülmektedir.

Günümüzde yumurta dondurmak için en yaygın kullanılan yöntem vitrifikasyondur. Dondurma işlemi sırasında buz kristallerinin oluşmasını önlemeye yardımcı olan yüksek konsantrasyonlarda maddeler (kriyoprotektanlar) hızlı soğutma ile birlikte kullanılır. Hücreler tek bir anda ortam sıcaklığından -196°C olan sıvı nitrojen sıcaklığına geçer ve anında katılaşarak camsı bir yapıya dönüşür. Böylece hücrelerin bütünlüğü zarar görmeden korunur. Vitrifiye yumurtalarda çözülme sonrası hayatta kalma oranı oldukça yüksektir ve sadece yumurta hücresini çevreleyen zona pellucida'da sertleşme dışında bir problem yoktur.Bu nedenle bu hücreler ile embriyo oluşturmak için intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) ile inseminasyon tavsiye edilmektedir. Fakat 36 yaş sonrası veya kanser hastalarında özellikle oosit donasyon başarı oranları her şeye rağmen yine de düşük kaldı. Bu yüzden ileride gebelik şansı olması için her yaş diliminde toplanması gereken optimal oosit sayıları belirlendi.