Dondurma

Gametleri (sperm ve yumurta hücresi), embriyoları ve üreme dokularını daha sonra kullanmak üzere saklama işlemine kriyoprezervasyon (dondurma) denir. Günümüzde en eski ve uzun süredir yapılan en başarılı dondurma işlemi sperm ve embriyo dondurma işlemleridir. Yumurta hücresi dondurma işlemi son yıllarda popüler olmuş ve başarısı giderek artan bir işlem haline gelmiştir. Halen günümüzde üreme dokusu dondurma işlemi bilimsel araştırma aşamasındadır ve bazı merkezlerde başarıyla uygulandığı raporlanmaktadır.

Dondurma İşlemine Ne Zaman İhtiyaç Duyulur?

  1. Tüp bebek tedavisi sonrası fazla embriyoların saklanması için,
  2. Gelecekte gebe kalmayı amaçlayan ancak yaşa bağlı doğurganlıkta azalma endişesi duyan kişi ya da çiftlerden daha sonra gebelik elde etmek amacıyla kendi gamet veya embriyolarının saklanması için,
  3. Kanser hastalarının tedavi sonrası çocuk sahibi olabilmeleri amacıyla tedavi öncesi alınan gamet, oluşturulan embriyo ya da cerrahi sırasında alınan üreme dokularının saklanması için,
  4. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için bağışçıların sperm ya da yumurta hücrelerinin saklanması için dondurma işlemi kullanılmaktadır.

Kriyoprezervasyon (Dondurma)
Dondurma işlemindeki en büyük sorunlardan biri dondurulan hücre, embriyo ya da doku içindeki suyun buz kristallerine dönüşmesidir. Buz kristalleri ise hücreye zarar vermektedir. Bu sorun buz kristali oluşumu gözlenmeyen vitrifikasyon tekniğinin yaygınlaşmasıyla günümüzde ortadan kalktı. Vitrifikasyon yani “camsı dönüşümün” olması için hücrelerin çok ani ve yüksek hızda soğutulması, buz kristali oluşumu riski olan sıfırın altındaki sıcaklıklardan hızla geçilerek sıvı azotun sağladığı -196°C’ye ulaşılması gerekmektedir. Buz kristali oluşturma sıcaklıklarını adeta bir antifriz gibi aşağılara çeken ve aynı zamanda minimal sıvı hacimli hücre haline getiren kriyoprotektanların yüksek konsantrasyonda kullanılmaları gerekir.

Bu teknikte dondurulacak materyal önce “dengeleme solüsyonlarına” koyularak hücrelerdeki suyun ozmos ile hücre dışına çıkması sağlanır. Takiben “vitrifikasyon solüsyonu” içine alınan büzüşmüş hücrelerin içine kriyoprotektan denilen ajanların girmesi sağlanarak hücreler yeniden eski hacmine kavuşur. Son olarak da sıvı azot tankları içine, yüklendiği saklama aparatları ile koyulur. Hücre ya da dokuların saklanmasında süre olarak bir sınır bulunmamaktadır. Vitrifikasyon tekniğinin en önemli aşamalarından birisi olan çözme işleminin, uygun sıcaklıkta ve koşullarda yine hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.