İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI), tek bir spermin doğrudan olgun bir oositin yani dişi yumurta hücresinin sitoplazmasına enjekte edilmesidir. ICSI, birincil olarak geleneksel In-Vitro Fertilizasyon (IVF)'dan sonra gebe kalamayan veya az sayıda sperm hücresi mevcut olduğunda kullanılan bir yöntemdir.

ICSI Kimlerde Kullanılır?

  1. Erkek faktör kısırlığında
  2. Önceki bir IVF döngüsünde başarısız fertilizasyonda
  3. Dondurularak saklanan yumurtaların fertilizasyonunda
  4. Dış ortamda olgunlaştırılmış yumurta hücrelerinin fertilizasyonunda
  5. Preimplantasyon Genetik Test düşünülen durumlarda
  6. Bazı yapısal kadın yumurta hücre anomalileri ve yumurta hücresi saran zona pellucida denilen zar anormallikleri gibi seçilmiş kadın infertilite (kısırlık) tiplerinin tedavisinde

Yukarıda listelenen nedenlerden biri olmayan çiftlerde ICSI kullanımı, geleneksel IVF'den daha az etkilidir ve önerilmez.

ICSI için sırayla yapılanlar
Klasik IVF’de yumurtayı dölleyecek spermin doğal yollarla seçilerek fertilizasyonun doğal sürecini birebir taklit etmesine karşın; ICSI’de sperm, uygulamayı yapan kişi tarafından doğrudan yumurta içine bırakılmaktadır. İşlem için hareketli spermler seçilir, fakat işlemden önce sperm mutlaka immobilize edilmeli yani hareketsizleştirilmelidir.

  1. ICSI için kumulus ve korona hücrelerinin temizlenmesi; OPU denilen yumurta toplama işleminden sonra minumum 2 saatlik inkübasyon süresi sonrası yumurta hücresi etrafındaki kumulus ve korona hücrelerinin temizlenme işlemi yapılır.
  2. Mikroenjeksiyon işlemi (ICSI); Hareketsizleştirilmiş bir sperm içeren bir enjeksiyon pipeti, yumurta hücresinin etrafını saran zona pellucida denilen zardan yavaşça geçirilerek yumurta hücresinin içini oluşturan ve oolemma denilen merkeze yakın bir yere nazikçe bırakılır. Son dönemlerde Piezo güdümlü enjektör pipetler kullanılmaktadır. Bu enjektörler zona pellucida denilen zardan delme kuvveti şeklinde değil ultrasonik kesme kuvveti kullanarak geçtiği için yumurta hücresinin en az zarar görmesine neden olur. Kadın yumurta hücrelerinin zarar görmemesi için yüksek kaliteli optik aletlere, yüksek hassasiyetli mikromanipülatörlere ve hava veya yağ ile hidrolik olarak çalıştırılan mikroenjektör enjeksiyon sistemlerine ihtiyaç vardır. Lazer destekli ICSI, kötü ICSI sonucu olan ve sınırlı metafaz II oositleri olan hastalarda kullanılan yenilikçi bir yaklaşımdır. ICSI işlemi dikkatli yapılmazsa yumurta hücresinin çekirdek materyaline zarar verilebilir.

Başarı Oranları
ICSI sonrası döllenme oranları yaklaşık %50-80'dir. Döllenme olmamasının ana sebepleri genellikle zayıf yumurta kalitesi veya spermin canlı olmamasıdır. %8-20 oranında da ICSI işlemine bağlı hasar sonucu döllenme gerçekleşmemektedir. ICSI, özellikle blastosist transferi ile kombine edildiğinde monokoryonik ikiz plasentasyon riski artırıyor gibi görünmektedir. Fakat veriler şu an için yeterli değildir.

İntrasitoplazmik morfolojik olarak seçilmiş sperm enjeksiyonu (IMSI)
Sperm seçmek için daha yüksek güçlü bir mikroskop lensi kullanan bir ICSI varyasyonudur. Bu yöntem embriyoloğun spermi daha ayrıntılı olarak değerlendirmesine olanak tanır. Bazı çalışmalar, bu tekniğin daha kaliteli spermi seçtiğini ve geleneksel ICSI ile karşılaştırıldığında daha yüksek gebelik oranları ve daha az düşük oranları ile sonuçlandığını ileri sürmektedir. Bununla birlikte, IMSI'yi destekleyen veriler günümüzde sınırlıdır ve IMSI’nin şu an rutin kullanım için ICSI'nin yerini alması söz konusu değildir.